Kayısı Ağacı
Kayısı (Prunus armeniaca), 2–10 m yüksekliğinde, dikensi ve tüysüz Prunus cinsinden bir ağaçtır. Kayısı, coğrafi olarak dünyanın çoğu yerine dağılmış olsa da daha çok Akdeniz’e yakın olan ülkelerde Avrupa, Orta Asya, Amerika ve Afrika kıtalarına yayılmış ve burada yetişme alanları bulmuştur.
Yapraklar uzunca ve mızraksı, kenarları dişli, ucu sivri veya küttür. Çiçekler beyaz veya pembe renkli olup, yapraklardan daha önce meydana gelirler. Meyvelerin üzeri tüylü olup, sarımsı-turuncu renkte eriksidir.
Dünya üzerinde Asya’da İran, Afganistan ve Türkistan’da; Avrupa’da özellikle Akdeniz kıyılarında; Güney Amerika’da Arjantin ve Şili’de; Afrika ve Avustralya’da; ABD’de özellikle Kaliforniya’da geniş ölçüde yetiştirilmekte, ülkemizde ise Karadeniz Bölgesinin çok nemli doğu kısımları ile Doğu Anadolu’nun kışları şiddetli yüksek yaylaların dışında kalan hemen her ilde yetişmektedir.
Dünya kayısı üretimi yaklaşık 2,5 milyon ton olup, Türkiye 500 bin ton üretim ile dünyada birinci sırada yer almaktadır. Kuru kayısı dışsatımında Türkiye ilk sıralarda yer almakta ve bu pazarın %80’ini elinde tutmaktadır. Ülkemizde, yoğun kayısı yetiştiriciliği başta Malatya (%50) olmak üzere, Elazığ, Erzincan, Sivas, İçel(Mut), Antalya, Hatay, Kars, Iğdır yörelerinde yapılmaktadır.
Dünya sofralık kayısı ticaretinin %80’den fazlası turfanda olarak yapılmaktadır. Bu durumdan Akdeniz ülkeleri çok iyi yararlanmaktadır. İspanya, Yunanistan, İtalya, Fransa ve Macaristan kayısı ihraç eden ülkelerdir. Aynı iklim kuşağına sahip Türkiye’nin ise taze kayısı dış satımı yok denecek kadar azdır, buna karşılık Türkiye dünya piyasalarında kurutulmuş kayısı dış satımı ile tanınmıştır. Türkiye’de piyasaya ilk olarak kayısı bölgemizdeki illerden İçel, Antalya, Hatay ve Adana çıkarmaktadır.
Kayısı insan sağlığı bakımından önemli bir yere sahiptir. pH’sı 3-4 arasında değişen taze kayısı dokuz farklı şeker, on sekiz serbest amino asit, zengin A vitamini ve beta karoten, yüksek miktarda potasyum ve demir elementi ihtiva etmektedir. Yaş meyvede çağla döneminde yüksek olan C vitamini (50-60 mg/kg) meyvenin olgunlaşması ile birlikte azalmaktadır (30-50 mg/kg). Kayısının sodyumca fakir potasyumca zengin olması nedeniyle kalp yetmezliği, böbrek hastalıkları, bağırsakların düzenli çalışması, hepatit siroz tedavisinde faydalı olmaktadır.
Kayısı çekirdeklerin tatlı olanları çerez olarak tüketilmekte, acı olanlar ise kozmetik ve ilaç sanayisinde hammadde olarak kullanılmaktadır. Ayrıca kayısı çekirdeğinin tohum ve kabuğundan badem yağı, yemeklik yağ, aroma esansı elde edilmektedir.
Karayemiş: (Prunus laurocerasus L.) anavatanı Doğu Karadeniz Bölgesi olan ve bölgemizde ‘Taflan’ adıyla bilinen meyve ve süs bitkisi olarak yetiştiriciliği yapılır.
Karadeniz bölgesinde yol kenarlarında, ev bahçelerinde, parklarda çok sık rastlanılır. Meyvesi pazarlarda satılır ve bölge halkı tarafından severek taze olarak tüketilir. Ayrıca reçeli, pekmezi, tuzlaması ve kurutularak tüketilir. Meyveleri Mide ve barsak hastalıklarına iyi geldiği şeker hastaları için uygun olduğu, tokluk verdiği için. diyet meyvesi olduğu, çekirdeğin içinin de tansiyon ilacı olarak kullanıldığı söylenir. Ayrıca kışın yaprağını dökmediği için yaprakları kışın hayvan yemi olarak kullanılır. Yine yapraklarında bulunan Aqualaurocerasi ya da Laurocerasin bu madde ile yapılan ilaçlar öksürük dindirici olarak ve antispazmatik olarak kullanılır. Ayrıca meyveleri likör yapımında kullanılır. Köklerinin yüzlek olması nedeniyle meyilli arazilerde erozyonla mücadelede kullanılabilir.